SlinT

"Promise me the sun will rise again"

"build your church
On the strength of your faith"

No European Union , No Cry

"Progress in EU relationships", "EU members in Turkey", "tension between Turkey and the EU"... These are the sounds echoing in my dream. Is not that weird? This issue started to be in our dreams anyway. In fact, dreaming about this issue may be accepted as normal. We grew up with it after all. Still, let's sum it up a little. The roots of European Union is based on European Cool and Steel Community. This community developed in time and became one of the biggest economic and politic organizations. Turkey has struggled for joining it for about fourty years and has victoried very little on points. I believe that Turkey should not join the European Union because the EU is exploiter in economic fields, two faced in political fields, catty in military fields and cencorship in social fields.

First reason why Turkey should not join European Union is that They are exploiting us unmercifully in the economics field. As is known, Turkey is the only country that signed the Customs Union Treaty without being a member of it. Plainly, we signed it but we are not in the Resolution Committee. Thus, EU is not pumping the economic aids which The Customs Union involved in. Turkey has lost 80 billion dollars since this treaty was signed in. Since they did not fulfill their promises, Turkey lost 12,5 billion dollars in five years( 2,5 billion dollars per annum) and could not get 3.2 billion dolllars which was promised at first hand. As these economic aids did not come to our country, we toppled into two severe recessions. Another point of the damage to Turkey is the tariffes which are applied to the third world countries. Just because of this, foreign-trade deficit of Turkey doubled and it caused Turkey not to take place in an outlet which includes 250 million people. This situation costed a great deal of money,8.4 billion dollars, for public sectors.

Not only the economic issues, but also there are some other problems in the militaries field. Another reason why Turkey should not be in EU is that they are insidious when it comes to talk about military issues. First, EU believes that Turkish army, which asserts the rights of our citizens and insures the peace in Cyprus, is occupier. Second, EU claims that Turkey contravened the national borders(Iraq) and they also announced that Turkey's cross-border operations against the terrorist organization are unfair.Take, for example, opinions of Karen Fogg who is EU old represantative of Turkey: "I want to see a flag that consists of yellow, green and red against the flag of Turkey"(ın Tunceli). In summary, they do not want our country to contest against the terrorist organization. Third, if Turkey joins EU, Turkish Army will be one of the most effective member states in the European Army that will be established. Moreover, since Turkey's army will be the best considering the quality, it is a very big problem in possibility of argument in Europe. So neither should we join nor they takes us for safety.

Another reason why Turkey should not join EU is that they are two-faced in the political fields. As you know, members of EU have voting rights in proportion to their population. Merkel thinks that Turkey will never be a member of EU and explains the reason :" Turkey will never be able to catch the expected level about the woman rights, rule of law and democratic reforms." But what if we carry out them? Then their insincerity starts to come out and expressions starts to change like this : "We can not even imagine a majority of 100 Turkish members in EU Parliament" These words were uttered by Camiel Eurlings, leader of christian-democrats in Holland, before the EU progress report (24 october 2006) was established. There are different notworthy opinions In C.Eurling's draft report. In this report, it is said that not only Turkey made Armenian Genocide but also they made the Assyrian and Pontus Genocide. It is also declared that if Turkey wants to join EU it should accept these claims of genocide. Moreover, they wanted us to recognize the South Cyprus and open the harbours. After all these circumstances, they still do not guarantee the membership. First, we will acknowledge our politics of agriculture, health, economy and education. Second, We will be a commonwealth of EU. Third, We will be in EU but we will not have the right of free circulation.

My opponents may think that joining EU means act of justice, democracy and equivalence but I want to ask whether the patent of democracy is in the EU. İs the condition of being democratic really joining the EU? Is not there any democracy apart from it? Of course there is... We all know that Norway, Japan and USA are governed with democracy. Let's remember the recent events a little. "I do not go a country where the woman is scragged.". These are the words of Emmanuella Beart, French actrist, who did not join the İstanbul Film Festival for the same reason. Just three weeks after, on April 13 2005, The French police crashed the college youths protesting. The EU's media did not see this. What do you think? Is it democratic or egelitarian? When there is a right to learn kurdish language in our country, I do not think you lnow that there is a ban to talk Turkish in many European Countries. Is there anyone who does not watch the news about the woman who was washing the toilet of his son's school as a penalty since he spoke Turkish at school? I guess we all know it.

Consequently, I strongly believe that we should not join the European Union because we do not need it. Our country should just realise its power and think about improving itself without the aid of another country or institution. We all know that the EU is self-centered and do not even dally with the problems of other countries. Moreover Turkey may turn its face to the other side and be in interaction with Asian countries and others. There are a lot of chances for us and I am sure they are all better than the European Union. All we have to is to give up the EU and establish a new future which is full of peace.

Düşünmek !
Ömür boyu küçülmek
ve küçüldükçe büyümek.
Sıradan ve sade görülmek...

Resif ?

Dansediyorum.
Bu an şairlerin asla yazmayı akıllarından bile geçirmediklerinden. Bir yazarın yazmaması gerektiğini bildiği, gözümden ötesini gördüğüm, kendime yukarıdan baktığım, bilmenin umrumda olmadığı, kelimelerle savaşta olunmayanlardan.Yankılar tükürmeye başlıyor şarkı çok güzel a punch up at a wedding (no no no no)umrumda değil sanki. Piyanonun başında bütün hastalıklarını unutan ve taptaze olabilen insanlar. Uçmak denizleri aşmak aşmak ulaşmak gitmek yitmek mekteb dedğin nedir ki sadece bir araçtır kimse senin ne okuduğunu umursamaz ne olduğundan ötesi önemli değildir ne diye bunları düşünüyorum akıştayım neyim neden yaşıyorum sorularım cevap bulamıyor uğraşıyorum olmuyor kaçıyorum koşuyorum sonra ayağıma bağlanan zinciri hatırlıyorum pesediyorum karanlık çok karanlık günler geçiyor yemiyorum ama içiyorum çok çok ama çok içiyorum birgün uyandığımda zincirlerim kırılıyor ama ben yürüyemiyorum özgürlük aptalca geliyor o an üşeniyorum doğru kelimeleri bulamıyorum arıyorum soruyorum kovalıyorum kaçıyorlar buldum dediğimde o çoğu fikri hiç değişmeden beynime çivileyen şey onları bırakıyor ve ben tekrar aramaya çalışıyorum ne zaman bulsam bana ihanet ediyorlar bana karşı kullanılıyorlar zorlanıyorum uykum gelmiyor zorluyorum gözlerim kapanıyor kirpiklerim gözüme batıyor açıp tekrar tekrar kapıyorum rahat ettiğim zaman uyumak için iyi bir ortam diyorum sonra bacaklarım ağrıyor ödev yapmayı ya da sınava hazırlanmayı reddeden ve bunu bahanelere dayandıran birisi gibi sonra kollarım ağrıyor boynum elim ve düşünceler başlıyor sorunlarım çözüm için isyan çıkarıyorlar bastırmam için uyumam gerekiyor ama yapamıyorum rejimim yıkılıyor kelimeler önyargılar nefretler hayaller beynime sızıyor ve umursamazlığımın kafasını uçurup yerine o olmaması gereken faşist iktidarı getiriyorlar o ki saplantıların savunucusu o ki boşlukların efendisi o ki dert kaşifi onun adı onun adı yok o olmayan o derin devlet derin beyin beyin altı bilinç altı evet o işte ve ben ona karşı çıkamıyorum o ne isterse o oluyor kayboluyourm. Kıçını siliyor bütün amaçlarımla ve bana varolmamayı dayatıyor dayak atıyor söylemlerimle sınırlar çekiyor savaşlar çıkarıyor masum olanlar iyilik vicdan sevgi aşk arada hayatını kaybediyor kimse sorgulamıyor faşit rejim beynimi altüst ediyor onlar unutuluyor yeni trendler var ne var iştesoru bu ne var merak edilen herşey yeni ihtiyaçlar doğuruyor ölmeyi merak ediyorum o anda korku sarıyor heryerimi ve bunun yanlış olduğu söyleniyor sövüyüorum bağırıyorum çığlık atıyorum atılıyorum hayal köşkünden günlük dertler 4. ağır ceza mahklemesi beni bulaşık yıkamakla cezalandırıyor itiraz ediyorum reddediliyor kamuya hizmet anlamında böyle birşey yapıldığını anında iletiyorlar beynimin yarıldığını düşünmüyorlar kavgam sona eriyor yarını istememeye çalmak söylemek koşmak pota bulmak topu oraya sokmak kale bulmak gol kaçırmak içimden gelmiyor içim izin vermiyor şartlı tahliye ediliyorum uzun bir süre hayata olumlu bakmama şartıyla diyorlar ve buna lanet ediyorum lanetlendim delindim mimlendim delirmemek elde değil elimde hiçbir şey yok yok oluyorum olmak zor geliyor üşenmek mektep bitirmek zor çok zor geliyor yoruluyorum çok çabuk kaybediyorum kazanmak önemli gelmiyor kazanmak ne dir ki ne yi kazandık kazanlarda duygularım yahni yapılıyor benim yahnim iyi olmaz diyorum o eskidendi deyip gülüyorlar gülmek orda bile güzel geliyor gülmem yasaklanıyor bütün yaşamım o lkadar küçük ki kilerde demirler olduğunu oraya gitmemi ve onları getirmemi istiyorlar konu dışı olduğu için beynim biraz rahatlıyor ama yine de zorlanıyorum neyin ne olduğunu bilmiyorum kelimeler kem küm edip duruorlar sallanıyorum salıncak sürekli ters dönüyor ve bir süre sonra tamamen tepede durmaya başlıyorum bu kanunlara aykırı diyorum o anda aşağıya düşüyorum kafamın üstüne ama boynum acımıyor normalde boynumun acıması gerekir diye düşünüyorum madem öyle kanunlara aykırı olduğu için seni bıraktık diyorlar ve yine gülmeye başlıyorlar amaçlarına ulaşmış görünüyorlar nerdeyim bilmiyorum bir kadın bir de aptal var aptala bunun anlamı ne diyorum kadın o anda yokoluyor hiçbirşeyi sorgulamamalısın diyor ve bu hatandan dolayı ben gidiyorum demekle yetiniyor aptalla ben kalıyoruz sonra aptal içime giriyor aptallaşıyorum ağzım yüzüm kayıyor düşünmeye başlıyorum ağaçta bir elma var günlerdir açım yemeliyim yiyemezsin diyorlar dayanamıyorum ve yiyorum ve anında uyuyorum uyandığımda tekrar hayata dönüyorum ve yaptığım şeyin cezasını farkediyorum.

Muşamba - midnight raDio

Dışarıda savaş var ve ben evde televizyon izliyorum. Yapacak birşey yok. Belkide ben daha çok öldüm onlardan zaten kemiklerim sızlıyor. Kimsenin haberi yok o zaman, yoksa kulaklarım çınlardı baya. Hayalet miyim neyim? Evet hayaletim galiba. Kimsenin umrunda değilim gibi geliyor. Haksızda değilim. Sokaklarda, otobüste, okulda kimse beni görmüyor. O zaman en iyisi bundan faydalanmak. Nasıl olacak bu iş? Utanma yok, baskı yok. Herşeyi yaparım.
Hem uçuyorumda ben. Hemen giddip eski sevgililerimin yanına uğrarım. Yapamadığımı yaparım, hepsine bakıp onu söylerim. Neyi? Yine söyleyemedim. Onlarla olmaktan keyif alırım, alırım evt alırım, belki alırım, alır mıyım? Herhalde bunu ölmeden de yapabilen yeni sevgilileri yoktur. Acaba var mıdır? Yoktur yoktur. Neyse bir bakarım.
Acaba özler miyim dokunmayı? Ne kadar dokundum ki onlara? O özel anları özler miyim? Özlerim... Şu an bile özlüyorum. Öylesine derindeyim ki nefesim yetmiyor, sürekli ölüyorum. Üzerimde hayatlar var. Baloncukları farketmiyorlar. Köpek balıkları kemiklerimi parçalıyor, kafamı eziyorlar her seferinde. Aradayım biraz...

- - - - - - - - - -

" There is nothing remarkable about it. All one has to do is to hit the right keys at the right time and the enstrument plays itself "
Johann Sebastian Bach

- - - - - - - - - -

Vakti geldi, hayallerini topla, gidiyoruz.
Biraz sevilmen gerek
Yalanların birikti, övülmedin de
Hem bak hayat güzel
Haydi kemik! Vazgeçtim.
Böyle hayatın... Neyse . .

Fire Fighter Accidents

Fire fighter accidents are sometimes really puzzling .Take ,for example, the tragic accident about a member of French Fire Eaters who died last year. Here is his story: To prevent a wildfire, Cote d'Azur was equipped with modern fire fighting technology.Two specially built flying boats scooped the waters of Mediterranean into their big tanks and then dropped it on the hillside fire. Everything was perfect until a body was found in the ashes. Later, It was understood that the man had fallen down from a great height before being burned to death. He was wearing a wet suit, snorkel and swim fins. Another example is from the mountains of Southern California. In that stunning case, fire fighters found a corpse in a section of forest when they were assesing the damage caused by a forest fire.The man was found in the top of a tree wearing a full wetsuit, snorkel, mask and fins. It was understood that when the fire began the diver went on diving far away from the fire. As they were supposed to do, the helicopters would carry the water from the ocean to the forest fire but they accidentally scooped up the diver to the bucket while he was diving.Then they dropped him on to a forestfire.

Denge

Yalnızlığını kullandı. Eski sevgililerini, kayıplarını, ihanet ediyor olduğu dostlarını kullandı. Sararmış küçük parmaklarını oynatıyordu durmadan, titriyordu ama farkında değildi. Bütün geçmişini kullandı o masada. Üstündeki deniz mavisi kahve lekeli gömleğine, kırışmış siyah pantolonuna, 2 günlük çoraplarına ihanet ediyordu. O an da birşey oldu yalnız o ana ait, bir daha olamayacak birşey. Ellerini kaldırdıkça büyüyordu, gözleri büyüdükçe haykırışlar, bağırdıkça gülmeye başlayanlar.. Aşağılıkça kullanıyordu siyah beyaz dişlerini, dili dalgalardan ustalıkça sıyrılan bir sörfçünün ki gibiydi. Bütün övgüleri duyuyordu, bütün bu kargaşadan, sövgüden zevk alıyordu. O an da birşey oldu , yalnız o ana ait, bir daha olamayacak birşey. Omuzları hafifçe sallanıyordu. Sürekli dönüyordu , sürekli birşeyleri açan bir yerden bi yere atlayan birşey gibi, açılmaması gereken yerleri açan birşey, bir anahtar gibi.Düşünmüyordu o ana kadar hiç aklına gelmedi düşünmek sadece konuşmak sadece akmak, akmak ve bitmek istiyordu. O anda birşey oldu yalnız o ana ait, bir daha olamayacak birşey. Bazen masadan kalkıyor gidip o pis, lanetli, olmayan, olmaması gereken yüzünü yıkıyordu. Hastalandığında sevgiyle dokunulan, taptaze dudakların okşadığı ve yeni umutların renklendiği yüzünü kullanıyordu o masada ve bundan müthiş bir zevk alıyordu ve o anda birşey oldu, sadece o ana ait, bir daha olamayacak birşey. Sustu ...

SıradanizM

SıradanisTizm

O gelince dünya durulur
Yok olur yokluklar
Yarın yoktur
Gün alır şeytan aklından

Nehrinde güller var
Ah şu kadınlar !
Kaygın yoktur
Dertler dün olur

-

Bu hayat bana hayatta yetmez ..

-

Bugün eski günlüklerimi karıştırdım -- dün sokakta çıt-pıt(çatpat veya çıtırpıtır diyenler de var) festivali yapan çocukları gördüğümde hissettiklerim gibi bişeydi ..

-

Soru : Sıradan ve aklı başında, sıradan ve duyarlı, sıradan ve görgülü, sıradan ve vicdanlı, sıradan ve iyi insan kalmakta ısrarlı olmanın zorlaştığı bir başka dönem daha olmuş mudur?

EssaY on Poverty

Although it is not witnessed, poverty is the scar face of the world that is fobbed off. You can see many peeople in deprivation of common necessities, sleeping on a bank, hoping for help from bins. Natural disasters, unemployment,political policies and population increase are the causes of poverty. Frankly, there will always be poverty as long as the world exists. As its result, povery creates negative consequences for society such as increase in crime rates and contagious diseases.

One of the most important results of poverty is the increase in crime rates. Evidence of this relationship is easy to come by .For example, Mark Anderson , researcher of the university of Washington, find evidence that suggests that giving families the opportunity to move to neighbours with lower levels of poverty reduces criminal behaviour by teenagers. In another study using data from U.S. urban countries ,it is found that poverty has a strong influence on violent crime .A woman from the urban countries of U.S. ,Sarah Daley says " I am middle class with two grown kids, had my children been raised in extreme poverty .Altough I tried hard to prevent them ,they stole food when they were very hungry. In summary, this is a natural instinct an can not be prevented if they are hungry ". Another grievous consequence of poverty is the increase in diseases. Poverty makes children sick. While poverty is not a contagious disease ,it does top the list of conditions that commonly affect children and youth .Take ,for example ,Ontario ,Canada 's capital city where more than 4000 families are waiting for social housing .These families can not afford adequate housing and live in a crowded apartments or dwellings which are inadequate and unsafe .The consequences of inadequate housing on a child's health are wide ranging ,from an increased risk of asthma and respiratory disorders to lead exposure ,ear infections and vomiting .Besides, many families are faced with the significant financial hardship associated with the cost of drugs .Several studies confirm that patients may reduce or suddenly stop using prescription drugs when copayments are required.

It is clear that people do not want to know if there is poverty in some place as a result of something but they are here, on a bank or in front of the bins. We know the causes but we can not prevent it and endure its results such as the increase in criminal activity and diseases.

Yüzümden bir parça düşüyor
Aldırmıyorum , zaten yüzüm yoktu bazı zamanlar .
Düşüyorum , üşüyor düşündüklerim .
Isınmak için çılgınca koşmaya başlıyorlar .
Durduramıyorum .

Korku kokulu dünyamda duygular ölüyor.
Kalbim işte şu kadar birşey , o kadar ...
Göremiyorsunuz değil mi ?
O kadar işte , parçalanmış , ufalanmış .

Kalbim yok kardeşim !
Öldürüldü .Parçalara ayrılarak yenildi .
Onu yiyenler gülüyorlar .
Bu gürültünün kaynağı ,
onu yiyenlerdir
Onlar kazandılar biz kaybettik.
Olsun.
Bizde kaybedenlerin neşesi var.


yok gibi, ama hiç olmadığı kadar var
garip . . .

uçar mıyız gerçekten ?
ama öyle dediler.